Arabuluculuk, taraflar arasında ortaya çıkan özel hukuk uyuşmazlıklarının, bağımsız ve tarafsız bir arabulucu eşliğinde, gizlilik ve gönüllülük esasları çerçevesinde çözülmesini amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu süreçte, tarafların kendi iradeleriyle anlaşmaları esas alınmakta; uyuşmazlıklar yargı kararıyla değil, uzlaşıyla sonuçlandırılmaktadır.
Özellikle iş, ticaret, tüketici, kira ve aile hukuku gibi alanlarda uygulama alanı bulan arabuluculuk, bazı uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce zorunlu başvuru yolu haline gelmiştir. Zorunlu olmasa da, taraflar dilerse gönüllü olarak bu sürece başvurabilir.
Süreç; tarafların eşitliği, açıklık, tarafsızlık ve gizlilik ilkeleri doğrultusunda yürütülür. Temel amaç, taraflar arasında iletişim kurulmasını sağlamak ve uyuşmazlığın hukuki sınırlar içinde uzlaşma yoluyla çözümlenmesine imkân tanımaktır.
Avukatlık mesleki faaliyetlerine ek olarak, kayıtlı arabulucu sıfatıyla yürütülen bu süreçlerde; iletişim, süreç yönetimi ve belge düzeni 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve ilgili mevzuat doğrultusunda dikkatle ele alınmaktadır.
Arabuluculuk, taraflar arasında ortaya çıkan özel hukuk uyuşmazlıklarının, tarafsız ve uzman bir üçüncü kişi aracılığıyla çözümlenmesini amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yoludur.
Bu süreçte arabulucu, karar verme yetkisine sahip olmayıp; tarafların kendi çözümünü üretmesine yardımcı olur. Görüşmeler gizlilik ilkesi çerçevesinde yürütülür ve anlaşma sağlanması hâlinde bu anlaşma, taraflar açısından bağlayıcı hale gelir.
Arabuluculuk, özellikle iş hukuku, ticaret hukuku, tüketici hukuku ve aile hukuku gibi alanlarda uygulanmakta olup, bazı uyuşmazlıklar için dava açmadan önce zorunlu başvuru yolu olarak düzenlenmiştir. Sürecin temel dayanağını, taraf iradesi, gönüllülük ve eşitlik ilkeleri oluşturur.
Arabuluculuk süreci, başvuruyla birlikte başlar ve tarafların gönüllü katılımıyla hızlıca ilerler. Arabulucu, tarafları bir araya getirerek çözüm için uzlaşma zemini hazırlar. Anlaşma sağlanırsa, bu karar yazılı hale getirilir ve gerekirse mahkeme kararı niteliği kazanır.
Taraflardan biri ya da her ikisi arabulucuya başvurur.
Arabulucu, tarafları bir araya getirerek uzlaşma zeminini oluşturur.
Taraflar uzlaşırsa anlaşma belgesi hazırlanır. Anlaşma olmazsa dava açma hakkı saklı kalır.
