İcra ve iflas hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda, taraflar arasında ortaya çıkan sorunların çözümünde çeşitli alternatif yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemlerde, bağımsız ve tarafsız bir süreç yöneticisi eşliğinde; gizlilik, gönüllülük ve tarafların özgür iradesine dayalı bir çözüm hedeflenir. Uyuşmazlıklar, mahkeme kararına bağlı kalmaksızın, tarafların uzlaşması ile sonuçlandırılır.
İcra ve iflas hukuku kapsamında ortaya çıkan alacak, iflas, konkordato ve benzeri uyuşmazlıklarda, bu yöntemler dava öncesinde başvurulabilecek yollardan biridir. Zorunlu olmamakla birlikte, taraflar sürece diledikleri zaman katılabilir.
Bu süreçler, tarafların eşitliği, açıklık, tarafsızlık ve gizlilik ilkeleri çerçevesinde yürütülür. Amaç, taraflar arasında sağlıklı iletişim kurulmasını sağlamak ve hukuki sınırlar içerisinde çözüm üretilmesine imkân tanımaktır. Süreç yönetimi ve belge düzeni, ilgili mevzuat esas alınarak titizlikle takip edilir.
İcra ve iflas hukuku, borçlarını kendi rızasıyla ödemeyen borçlulara karşı alacaklıların devlet gücü aracılığıyla alacaklarını tahsil etmelerini sağlayan hukuk dalıdır. Bu alan, cebri icra (zorla tahsil) yoluyla borcun yerine getirilmesini düzenler ve hem bireysel hem de toplu takip yollarını içerir.
İcra hukuku, ilamlı veya ilamsız takip gibi yöntemlerle alacaklının borçluya karşı başlatabileceği bireysel takip süreçlerini kapsar. Bu süreçte; ödeme emirleri, haciz, malların satışa çıkarılması ve alacağın tahsili gibi aşamalar yer alır.
İflas hukuku ise ticari faaliyette bulunan borçlunun borçlarını ödeyememesi durumunda, alacaklıların eşit şekilde tatminini amaçlayan toplu bir takip yoludur. İflas kararıyla birlikte borçlunun mal varlığı tasfiye edilir ve alacaklılara alacakları oranında ödeme yapılır.
İcra ve iflas hukuku, alacaklı ile borçlu arasındaki dengeyi koruyarak, hem adil tahsilat sürecini hem de borçlunun haklarını güvence altına almayı amaçlar. Bu yönüyle ekonomik düzenin sürdürülebilirliğinde ve ticari güvenin sağlanmasında önemli bir rol oynar.
cra ve iflas hukuku kapsamında borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı, yasal takip yoluna başvurabilir. Bu süreç, devletin icra organları aracılığıyla yürütülür ve belirli aşamalardan oluşur.
Alacaklı, icra dairesine başvurarak borçluya karşı takip talebinde bulunur. Bu talep, borcun türüne göre ilamsız, ilamlı veya kambiyo senetlerine dayalı olabilir.
İcra dairesi, takip talebini değerlendirerek borçluya ödeme emri gönderir. Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra yasal sürede borcunu ödeyebilir ya da itiraz edebilir.
Borç ödenmez ya da itiraz reddedilirse, icra dairesi haciz işlemini başlatır. Haczedilen mallar, satış işlemleriyle paraya çevrilerek alacaklıya ödeme yapılır.
